Tekeli yaylası büyük yüzölçümü ile geniş bir dalgalı kırsal yayladır. Türkiye haritalarında Sivas ilinin Tekeli dağı olarak geçer. Deniz seviyesi ölçümü 2646. Yalnız ikibin altıyüz kırkaltı olarak geçer.
Tekeli dağının her koyağında soğuk suları, çeşmeleri, gözeleri, coşkun cemasına akar. Her pınarın bir ismi vardır. Suların içimi çok lezzetlidir. Herbiri üstünlükte birbiri ile yarışır. İsimli sular Asapınarı, Akpınar, Çiftegözler, Gökdere, Kurbanderesi, Akçadede, Tüçcalık, Çermik, Camıpınarı, Kazanpınarı, Hatipgözü, Kuzpınar, Tekke Çeşmesi, Fazlıtaşı, Odabaş Deresi, Belde Hatibin göz Mustafa Çulhacı Çeşmesi, Sarıgöz, Kırkgöz... Böyle benzer çeşmelerimiz, gözelerimiz çoktur. Zaten koyaklarda sekizinci ayda kar bulunur. Doğanın havası serindir. Sütünün, yoğurdunun, yağının, kaymağının tadına doyulmaz. Sularımız çok azimlidir. İnsanlara değmez, dokunmaz. Çok tez karın acıktırır. Yemeğe iştahı gelir. Kırlarda türlü türlü çeşit otlar, kır çiçekleri lale sümbül, mor menekşe, kekik, kimyaotu düzlerde çimen, çiğdem navruz.... Çeşit çeşit mantarlar biter.
Ekonomik durumda arpa, buğday olur. Göveri, sebze yetişmez. Sıhhat bakımından insanlarımız çok sağlam olur. Köyde yaşayanlar pek hastaneleri rahatsız etmezler. Gelir kaynağımız azdır. Bereketimiz iyidir. Yaz gelince doğamız güzelleşir, sanki o derelerden akan sular o doğadaki çiçekler başındaki arılar, etraftaki ötüşen kuşlar insanla konuşur gibi bir zevk verır.
Bektaş Ali sakın göçme köyünden
İçemezsin zaten Terko suyundan
Yaşlansa da insan geçmez huyundan
Doğduğum vatanım geçemiyorum